4 Aralık 2007 Salı

Gabriel ACOSTA

(1585-1640) Portekizli düşünür. Ruhun ölümsüzlüğü inancına karsı çıkmış, din sorunlarının akılcı bir yöntemle eleştirilmesi geleneğini kurmuştur. Oporto' da doğdu, Amsterdam' da öldü. Sonradan Katolik olan Yahudi bir ailenin oğludur. Çocukluğunda sıkı bir Katolik eğitimi gördü. Coimbra' da öğrenimini bitirdikten sonra küçük bir manastıra kapandı. Burada incil üzerinde yaptığı çalışmalar sonucu, Yahudilik' e yönelince, ailesini de buna inandırmaya çalıştı. Ailesi dinsel inançları nedeniyle kovuşturmaya uğramaktan korkarak Amsterdam' a sığındı. Acosta Amsterdam' da Yahudi ayinlerinin ve öbür dinsel uygulamalarının Incıl'e uymadığı, gereksiz katılıklarla dolu olduğu kanısına vardı. Hahamlarla uzun tartışmalara girişti: ruhun ölümsüzlüğü ilkesinin belirsizliğini ve Incıl'in tutarsız oluşunu vurgulayan bir kitap yazdı. 1624' te Examen dos Tradiçoens Phariseas Conferidas Con a Lay Escnta adıyla yayımladığı bu kitabı nedeniyle din düşmanı sayıldı. Kitap bir başka yapıtıyla birlikte toplattırılarak yakıldı, kendisi de afaroz edildi. 1633' te yeniden Yahudi topluluğuna dönmek istedi. Bu istek, görüşlerinin değişmesinden değil, bir toplumsal çevre gereksinîminden kaynaklanıyordu. Yeniden topluluğa kabul edilen Acosta, bir süre sonra Musa' nın getirdiği ilkelerin tanrısallığından kuşkuya düşerek, tüm dinlerin insan düşüncesinden doğup doğmadığını sorguladı. Daha sonra tüm Yahudi kurallarını çiğnediği ve iki Hıristiyan'ı Yahudi olmaktan alıkoyduğu gerekçesiyle suçlanarak, Sinagog' dan kovuldu. 1640' ta son bir kez daha Yahudi toplumuna kabul edilmesi için başvurdu. Bunun gereği olarak ağır kefaret cezalarından geçmeye zorlandı. Önce sinagogda pişmanlığını dile getirdi, sonra 39 kamçı yiyerek yere yatırıldı, üzerinden tüm Yahudi cemaatı yürütüldü. Bu olaydan sonra eve gelerek öz yaşam öyküsünü yazdı ve kendini vurarak intihar etti. Öbür kitapları yakılıp yok edildiğinden, görüşleri hakkındaki bütün bilgi 1687' de yayımlanan bu öz yaşam öyküsünden gelir.

Acosta, ruhun ölümsüzlüğü öğretisine karşı çıkmış, bunu kuşkulu ve Incil' e aykırı bulmuştur. Ona göre bütün dinler birer insan buluşu, düşünce ürünü olabilir. Acosta, gerek doğa verilen ve akıl ilkelerine dayanan eleştirici düşünceleri, gerekse acıklı yaşamı nedeniyle, sonraki dönemlerde etkili olmuş, inanç sorunlarının tartışma ve eleştiri konusu yapılmasına öncülük etmiştir. Özellikle Yahudi-Hıristiyan inançlarını bir bütünlük içinde ele alışı, bu inançlarla ilgili sorunlara, belli bir dine bağlanmadan, yansız bakışı tanrıbilime önemli bir yenilik getirir. 18. yy' dan bu yana gelenekçi dinlere karşı çıkan, düşünce ve inanç özgürlüğü görüşünü savunan, din anlayışının gelişmesinde katkısı büyüktür.

• YAPITLAR: Examen dos Tradiçoes Phariseas Conferidas Con a Lay Escrita, 1624, ("Yazılı Yasalarla Karşılastırarak Farsi Geleneklerin Incelenmesi"); Tratado de L'Immortalitat de L'Ama, 1626, ("Ruhun Ölümsüzlüğü Ustüne"), Examplar Humanac Vttae, 1687 ("insan Yasamından Örnekler.")

• KAYNAKÇA:
1) Felsefe Ansıklopedisi (Cemil Sena)
2) Türk ve Dünya Ünlüleri Ansıklopedisi(Anadolu Yayıncılık)

Hiç yorum yok: