2 Aralık 2007 Pazar

Materyalizm

İdealizm, nasıl ki insanlığın bilgisizliğinden doğmuş ise, materyalizm de bilgisizliğe ve belirsizliğe karşı bilimler tarafından açılmış olan savaştan doğmuştur. Materyalist felsefeye karşı mücadele yürütenlerin ve bu öğretinin yirmi yüzyıldan beri gelişme göstermediğini söyleyenlerin iddialarının tersine, materyalizm tarihi, bu felsefenin her zaman canlı ve her zaman hareket halinde bir felsefe olduğunu bize göstermektedir.

Zamanla, bilimler, doğa bilinmeyenleri konusunda, idealist filozofların dogmalarını yıkan ve bunlarla çelişki halinde bulunan kesin açıklamalar getirdikçe, felsefeyle bilimler arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. bilimlerle felsefe arasındaki ayrılık kaçınılmaz hale geldi.

Fakat, bilimlerle birlikte ortaya çıkan ve bilimlere sıkıca bağlı ve bağımlı olan materyalizm, modern materyalizm biçiminde, yani Marx ve Engels'in materyalizmi biçiminde,bilimle felsefeyi, diyalektik materyalizm halinde yeniden birleştirmek üzere, bilimlerle birlikte serpilip gelişti.

MATERYALİSTLERİN DAYANDIĞI İLKELER

Materyalistler şunu kabul ederler her şeyden önce: ruh ve madde, varlık ve düşünce arasında belirli bir ilişki vardır. Materyalistlere göre, ilk ve asli olan maddedir. Ruhsa ikincildir, maddeden sonra gelen ve maddeye bağımlı olandır. Şu halde, materyalizme göre, evren ve madde, ruh tarafından yaratılmış değildir. Tam tersine, ruh, evren tarafından, madde tarafından, doğa tarafından yaratılmıştır.

Materyalistlerin düşüncesine göre, biz bilim yoluyla evreni inceleyebilmekteyiz. Bilim bize, deneyin de yardımıyla, bizi çevreleyen şeylerin kendilerine özgü ve bizden bağımsız birer varlık olduklarını ve insanların bu şeyleri daha şimdiden üretebilmekte, suni olarak yaratabilmekte olduğunu gösteriyor. Şu halde, şöyle diyeceğiz özet olarak: materyalistler, felsefenin temel problemi karşısında şunları söylüyorlar:

1) Ruhu yaratan maddedir: bilim açısından maddesiz bir ruh, hiçbir zaman var olamaz.

2) Madde, ruhun dışında olarak vardır ve var olmak için hiç de bir ruha muhtaç değildir. Bundan dolayı, idealistlerin söylediklerinin tersine, şeyleri yaratan düşüncemiz değildir, tam tersine, şeylerdir fikirlerimizi bize veren.

3) Dünyayı bilip tanıyabiliriz. Madde ve evren hakkında edindiğimiz bilgiler, madde ve evrene daha uygun düşmektedir gittikçe. Çünkü bilimler yardımıyla, bilmekte olduğumuz şeyleri daha şimdiden kesinlikle tespit edebilir, bilmediklerimizi de keşfedebiliriz.

Hiç yorum yok: